İşte kredilerde yeniden yapılandırmayla ilgili banka uzmanlarının en çok sorulan 10 soruya verdikleri cevaplar:
1- Kimler Kredisini Yapılandırmayı Düşünmeli
Şu anda kredi ödemesi olan herkes oluşan yeni şartlara göre, kendi
ödeme koşullarını gözden geçirmeli. Tüketicilerin şu anda ne kadar
ödediğini, toplam maliyetinin ne olduğunu ve oluşan yeni şartlarda
bunların nasıl değişeceğini hesaplamasında hiç bir sakınca yok. Bunu
kendileri de yapabileceği gibi, bankalara hesaplatabilirler. Kimse ben
krediyi aldım, aylık ödemeleri de keseme göre deyip, gözünü kulağını
kapatmasın, mutlaka yeni şartlara göre durumunu gözden geçirsin.
2- Yeniden Yapılandırmadaki En Önemli Etken Nedir?
Konut kredilerinin yeniden yapılandırılması konusu yeni bir konu
değil. Geçmişte de faizlerin düşmesiyle birlikte bir dönem gündeme
gelmiş ve bir kısım tüketici bu imkandan yararlanmıştı. Bankaların bu
konudaki kayıplarını önlemek adına, 2007’de çıkan MortgageKanunu’nda
yeniden yapılandırmaya yüzde 2 oranında ceza uygulanması düzenlemesi
getirildi. Buna göre, konut kredisini yeniden yapılandıran tüketici
kalan borcu üzerinden yüzde 2 ceza ödeyerek yapılandırmayı yapabiliyor.
Dolayısıyla tüketici ödeyeceği yüzde 2’lik erken ödenme cezası ile
birlikte yeni kredinin kendisine ne kadara mal olduğunu bilerek bu yola
gitmeli. Diğer kredilerde de kar/zarar durumu yapılandırma için en
önemli konu.
3- Neden Yapılandırma Yapılmalı?
Kullanılan kredi faizi, şu anda bankaların sunduğu kredi faiz
oranından ciddi oranda düşükse o zaman tüketici kalan borcunu yeniden
yapılandırırak daha az borç ödeyebilir. Aldığı toplam kredinin maliyeti
açısından kâra geçebilir.
4- Yapılandırmada Doğru Faiz Oranı Nedir?
Kredi yapılandırmasında herhangi bir konuda tek bir doğru yok.
Dolayısıyla bu konuda genellemeler yapmak da doğru değil. Her kredinin
kendine özgü şartlarında değerlendirilmesi gerekiyor. Ancak şu anda
yüzde 2-2.5’lar seviyesinde faizle kredi kullanmış olanlar hiç
beklememeli. Yüzde 1.50 hatta yüzde 1.30 seviyelerinde faizle kredi
kullanmış olanlar da avantaja göre karar vermeli.
5- Yüzde 1.30 Oranının Altında Alanlar Ne Yapmalı?
Türkiye’de konut kredisi faiz oranları uzun bir süre yüzde 1.30 ve
yüzde 1.05 seviyelerinde seyretti. Alınan kredilerin büyük çoğunluğu bu
bantta kredi kullandı. Özellikle yüzde 1.10 civarında faizle kredi
alanların bir süre daha beklemesinde yarar var. Aralık ayını atlatıp,
ocak ayında Merkez Bankası’nın faiz kararlarının konut kredisi
faizlerini nasıl etkilediğine bakılmalı. Ona göre karar verilmeli.
6- Faizler Daha Düşecek mi?
Şu anda en fazla yüzde 0.80 seviyelerine kadar düşen konut kredisi
faiz oranlarında genel ortalama yüzde 0.85-0.95 aralağında seyrediyor.
Piyasalarda Merkez Bankası’nın Aralık ayında veya Ocak ayındaki Para
Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yüzde 5.75 olan gösterge faizini
düşüreceği yönünde bir beklenti oluşmuş durumda. Bu indirimin
gerçekleşmesi halinde faizlerin daha da düşmesi beklenebilir. Ancak bu
oranın ABD ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde olduğu gibi yüzde 0.45-0.50
seviyelerini düşmesi Türkiye koşullarında mümkün görünmüyor. En düşük
yüzde 0.75 seviyelerine kadar gerileme bekleniyor. Bu seviyelere
gelindiğinde, tüketicinin zaman kaybetmeden yapılandırma koşullarını
ciddi olarak ele alması öneriliyor. Ancak her şartta toplam maliyet
unsuruna dikkat edilmeli.
7- Karar Vermede Kalan Vadenin Etkisi Var mı?
Elbette vade önemli. Örneğin bazı kredilerde 1 yıl vade kalmışsa bile
yapılandırma gerekebilir. Ancak bazı kredilerde de örneğin 5 yıl vadede
sadece 1 yıl kaldıysa ve faiz oranı da yüzde 1.5’lardaysa onu
yapılandırmaya gerek yok. Fakat özellikle konut kredilerinde 10 yıl
vadede henüz 2-3 yıl kalmışsa bile, yapılandırmada oluşacak yeni şartlar
gözden geçirilmeli. Alınan kredinin vadesinin yarısından fazlası
duruyorsa, yeniden yapılandırma mutlaka düşünülmeli.
8- Aynı Banka mı Farklı Bankaya mı Gidilmeli?
Tüketici böyle bir opsiyonu önce kendi bankasıyla görüşebilir. Ancak
farklı bankalardan oran alıp en iyi teklifi değerlendirme de fayda var.
Tüketici bankasına ‘Bana farklı bir banka şu teklifi yaptı, siz de
aynısını yapabilirseniz, burada kalırım’ diyerek pazarlık da yapabilir,
özel oran alabilir.
9- Elinize Toplu Para Geçerse Ne Yapmalı?
Kredi taksidi ödeyen bir tüketicinin eline toplu bir para geçmesi
durumunda eğer kredinin kapanmasına az bir süre kalmışsa eldeki parayı
borcun yeniden yapılandırılmasında kullanmak mantıklı olabilir. Yani
kalan borçtan eldeki para düşürülerek yeni faiz oranları üzerinden yeni
bir kredi alınabilir. Ancak bu hesabı yaparken de yine bir bankacılık
uzmanıyla görüşülerek, paranın mevduatta tutulması durumu ile borç
ödenmesi durumundaki avantajların iyi hesaplanması önemli.
10-Yapılandırmada Ek Masraflar Çıkacak mı?
Her kredi kullanımında dosya, komisyon, ekspertiz ücreti gibi farklı
kalemlerde maliyetler çıkabilir. Dolayısıyla karar vermedeki tek etken
kredi faiz oranı olmamalı. Toplamda ne kadar borç ödendiğine, bunların
ne kadarının dosya ve diğer masraflar olduğuna bakılmalı.
Kredi kullanan tüketicilerin yapılandırmaya giderken dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?
26 Mart 2013 Salı
Etiketler:kredi notu öğrenme,kredi masrafı iadesi
Kredi Haberleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder